Sevginar Sali

Balcıoğlu: Biz öyle olmayacağız

Geçtiğimiz hafta içinde bir araya geldiğimiz CHP İBB ve Silivri Belediye Meclis Üyesi Bora Balcıoğlu ile sohbet esnasında sarf ettiği “Biz öyle olmayacağız” sözleri üzerinde durmak istiyorum. Muhtemelen önümüzdeki yerel seçimde bir öncesinden daha çok belediye başkan aday adaylarının olacağı söyleyerek, kastettiği şey; nihayetinde parti adayı kesinleştirdikten sonra, herkesin bu ismin yanında olması kimsenin karşısında durmaması…
CHP'nin seçim kazanmaları ve kaybetmeleri açısından bu çok önemli bir nokta esasen… Şöyle ki ne zaman CHP'nin belirlediği aday etrafında birleşme sağlanamadıysa kaybedildi, sağlandığında seçimler kazanıldı. Balcıoğlu bu hususa parmak basarken kendisi ve Melih Yıldız'ı kast etti büyük ölçüde. Şu anda partinin gelecek dönem başkan aday adayları arasında en çok ismi geçenler de onlar zaten. İkisinin arasında bir zıtlık oluşmayacağı konusunda Balcıoğlu emin konuştu. CHP'nin geleceği açısından insanın yüreğine su serpen bir açıklama ama tabi ki bu hassasiyet ne kadar korunur zaman içinde bilinmez, ömrümüz el verirse yaşayıp göreceğiz.
CHP'nin adayı üç aşağı beş yukarı tahmin edilir de yaşanacak olası aday adayı enflasyon sürecini yönetebilme kabiliyeti büyük önem arz ediyor.
Siyasetin bir iddia işi olduğu, devamında bunun altını doldurma kabiliyeti ve dengeleri sağlama becerisi ile başarı sağlandığına kimse itiraz etmez sanıyorum.
CHP'nin hesabı, Silivri'ye uyar mı uymaz mı şimdiden söylemek çok zor ama mevcut koşullar aynen kalırsa iktidar hedeflerinin kolay olmayacağı da aşikar.
Bir şeyi kazanmak ne kadar zor, kaybetmek ne kadar kolay! Bir insanın güvenini kazanmak için yıllar geçer, bir hareket ile ise elde ettiğiniz itimat yerle bir olur.
CHP bölünme, parçalanma lüksü olmadığını idrak ettiği yerden sonra yeniden iktidar hususunda önemli bir engeli de aşmış olur.
Ama tabi ki bununla bitmiyor…
Sonra aşması gereken başka şeyler de var…
Mevcut iktidarın yaptığından daha iyisini gerçekleştirebileceğine Silivri halkını ikna etmek gibi…
Cuma, Cumartesi iki parkı yeniden düzenleyerek, yenileyip açılışını gerçekleştirdi Volkan Yılmaz…
Parklar çocuklar ve ilk yaşlarında onlara refakat eden anneler için, hele bu dönemde, harika ortamlar…
Açılışlara katılan çocukların basket topları ile resimlerini paylaşan velilere bakıyorum da, çok şükür aşmışız ‘Çocuğum benden iyi bilgisayar kullanıyor, saatlerce oyun oynuyor' ‘sevinçlerini'…
Potaya koşturan çocukları izlerken antrenmanlardan canımızın çıktığı ilk-orta ve lise yıllarımı anımsayıp, bu imkana sahip olmaktan dolayı, bin kez şükrettim.
Mutlu çocuklar, mutlu anneler demek değil sadece, mutlu babaları da hesaba katın. Her duygunun bulaşıcı olmasından hareketle mutlu toplum hesabına gelen bu yatırımlar kesinlikle sadece değerli değil çok da anlamlı.
Ve denir ki mutlu olmanın kıymetini en çok çocuklar bilirmiş; küstükten sonra barışma hızına göre yapılan bir değerlendirme bu da… Darıldıktan sonra önce çocuklar barışırmış çünkü mutluluğun kıymetini biliyorlarmış. Bir insanın hayatta öğrenmesi gereken en önemli bilgi bence bu; mutluluğun kıymeti.
Herkese mutlu haftalar o zaman…

YORUM YAP